4 Nisan cumartesi günü Lale Otel'e giriş yaptıktan sonra, kendilerine çevrede doğa olarak güzel ne olduğunu sorduğumuzda bize ilk olarak burayı önerdiler.
Bizde tavsiyelerini dinleyerek İstanbuldere'ye gittik. Tüm yol boyunca benzer yerlerin reklam panoları ile karşılaştık, tamamına yakını, aile yeridir, alkolsüzdür gibi özelliklerini gözümüze sokunca İstanbuldere daha da ilgimizi çekti.
İki tarafından dere akan harika bir yerle karşılaştık. Sadece alabalık vardır diye düşünürken zengin menüleri ile karşılaştık. Sorduğumda kışında çok gelen olduğunu söylediler, sadece iç kısımda oturulabiliyormuş, tesis bel boyu kar altında oluyormuş ama geleni eksik olmuyormuş.
Akşama doğru hava serinleyince derenin yanındaki masamızda biraz üşüdük, ufak ufak sıcak otelin çekiciliğine kapıldık.
Tek sorunu hesap öderken yaşadık, kafalarına göre yazdıkları bolca meze vardı, belirli mezelerin fiyatları menüde belirtilmemesine rağmen farklıydı. Bunlar bir yana, o vakte kadar sürekli güleryüzlü olan garsonumuz bakın fazla yazmışsınız, yanlış toplamışsınız dediğimizde hiç oralı dahi olmadı. Yaklaşık 10-15 TL için normalde bu kadar söylenen kişiler değiliz, ama bu adamlar kadar yüzsüz kazık atmaya çalışan kişilerle ilk defa karşılaştık. Kasaya gittik orada rahatsızlığımızı dile getirdik, oradaki kişiler daha samimi şekilde ilgilendiler, en azından suratlarında bir pişmanlık vardı, pişkinlik değil, mırın kırın ettiler, ellerinde menu ve hesap makinası ile asla ödediğimiz fiyata ulaşamadılar. Sonunda içlerinden biri fazla olan kısmı geri ödemeyide teklif etti. Tüm bunları geçtim ama bir kişi bile özür dilemedi, kusura bakmayın demedi. Ayıp ettiniz dedik ve oradan ayrıldık.
Fırsatım olursa buraya tekrar gideceğim ama hesabı detaylıca incelemeden asla ödemeyeceğim.
http://www.istanbuldere.net/
sözlük
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Can, I'm expecting you to write something in English. Your first topic may be about Jim Morrison... What do you think?
YanıtlaSil