20 Haziran'da başladığım kitabı 13 Temmuz'da bitirdim. Tamamını Kindle üzerinde okuduğum ilk kitabımı bu şekilde tamamladım. Kitabın Türkçe çevriminin asla olacağını sanmıyorum, orjinal okumaktan başka bir şansımız yok gibi.
Hellhole uzun zamandır severek okuduğum Kevin. J. Anderson ile Brian Herbert tarafından yazılmış bilim kurgu/fantazi türünde, space opera denebilecek bir kitap. Aslında 3 kitaplık bir serinin ilk kitabı demek daha doğru. Diğer kitapların ne zaman çıkacağını bilemiyorum ama Kevin abimiz klasiğini bozmazsa her sene yeni bir kitap gelir ve 2 senede sonuca ulaşmış oluruz.
Kitabın wikisine buradan erişebilirsiniz.
Konuya geçersek, spoiler vermeden özetlemeye çalışayım;
Olaylar gelecekte geçiyor, insanlık gezegenlere dağılmış bir şekilde yaşıyor. Bilim-kurgu meraklılarının yakından bildiği FTL (Faster Than Light) motorlu uzay gemileri ile bu gezegenler arası ulaşım sağlanıyor. İnsanlık sadece bu gemiler ile kısa sürelerde gidilebilen gezengenlere yayılmış durumda ve uzak gezegenler tercih edilmiyor.
Gezegenlerin yönetimi soylu aileler tarafından sağlanıyor, güçlü olan aileler birden fazla gezegeni yönetebiliyor ve bu aileler arasında bitmek tükenmek bilmeyen bir güç kavgası var. Bu gezegenlerin her birine Crown Jewel deniyor. Toplam 20 tane Crown Jewel var. Bu gezegenlerin oluşturduğu ve insalığı temsil eden genel yapıya Constellation adı verilmiş.
Costallation, Diadem ünvanı verilen bir soylu tarafından yönetiliyor, Diadem seçildikten ölene veya emekli olmaya karar verene kadar tüm kararları alan kişi oluyor. Bir sonra seçilecek olan Diadem, önceki ile aynı aileden gelemiyor ve bu şekilde bir ailenin saltanat sürmesi engelleniyor.
Costellation daki Crown Jewel gezegenlerinin dışında, FTL ile çok uzun sürelerde gidilebilecek olan insan hayatını destekleyebilecek bazı gezegenler bulunuyor. Bu gezegenlerin olduğu bölgeye Deep Zone adı veriliyor. Bu bölgede 54 tane gezegen var. Soylu ailelerin sömürüsünden sıkılan ve kaçış arayan bazı insanlar bu gezegenlere gitmek için yola çıkıyorlar, ancak FTL ile gidiş-dönüş yapılma imkanı yok. Bu sebeple yıllar süren FTL yolculuğu ile sadece gezegene ulaşmak ve orada dışarıdan yardım almadan yaşamak zorundalar. Gezegenlerde onları bekleyen bir çok bilinmeyen de cabası.
Derken bir bilim adamı çok radikal bir şekilde FTL hızından 1,100 kat daha hızlı bir teknoloji buluyor fakat bu teknolojinin dezavantajı şu; hız o kadar yüksekki nereye gittiğinizi anlamanıza imkan yok. Bu sebeple bu teknoloji kullanılmıyor. Bu buluştan daha sonra bir bilim adamı kendi gezegeninde az bulunan bir maden olan iperion madeninin yüksek hızdaki gemileri yolda tutma amaçlı kullanılabileceğini buluyor ve olaylar gelişiyor.
Constellation'ın başkenti Sonjeera'da bur hub oluşturuluyor ve tüm Crown Jewel gezegenlere iperion hattı çekiliyor, gezegenlere de birer istasyon kuruluyor. Bu şekilde bir nevi demir ağlarla örülmüş takım yıldızımız oluyor :)
Yeni teknoloji ile Deep Zone içerisinde bulunan gezegenlere ulaşılabildiğinden Constellation'ın soylu yöneticileri bu gezegenleri kendilerine bağlı ilan ediyorlar ve üzerinde önceden yaşayan kişileri de vergiye bağlayarak gezegenlere yöneticiler tayin ediyorlar. Bu iş o gezegenlerde yaşam çabası verip Costellation'dan bağımsız yaşamak için onca risk alan kişilerin hoşuna gitmiyor ve olaylar gelişiyor.
Bunların yanında güçlü ve güçsüz soylu aileleri arası bitmek bilmeyen güç mücadelesinde bir çok kişi tüm mal varlığını haksız bir şekilde kaybediyor ve o kesimlerde de olaylar gelişiyor.
Bu ön bilgi ile karşımıza General Tiber Maximilian Adolphus çıkıyor ve Constellation'a karşı bir ayaklanma başlatıyor, yıllar süren savaşlar ile neredeyse tüm Crown Jewel gezegenlerini yanına çekiyor ve büyüyen ordusu ile başkent Sonjeera'ya geliyor. Ancak burada Diadem ve Constellation komutanının masum insanları katletme tehtidine boyun eğiyor ve ayaklanmasını kaybediyor. Ayaklanmayı da onurlu bir şekilde kaybettiği için aslında bir çok kişinin gözünde bir kahraman olmaya devam ediyor.
Sonra karşımıza Hallholme (Hellhole) çıkıyor. Bu gezegen geçmişte teknolojik olarak gelişmiş bir uygarlığı barındırmış bir gezegen. Bu uygarlık insalığın karşılaştığı ve kendisinden ileri teknoloji sahibi olabilecek tek uygarlık. Ancak gezegene çok uzun zaman önce çarpan bir astroid neredeyse tüm yaşamı yok etmiş durumda. Çok az bitki ve hayvan bulunan gezegen tam bir cehennem gibi. Zehirli gazlar, binbir çeşit tehlikeli fırtınalar, yiyecek ve içecek bulma zorluğu...
Hellhole, Constellation'dan veya önceki yaşamlarından kaçmak isteyen her türlü insanın toplandığı bir gezegen, ve Tiber Adolphus bu gezegene sürgüne gönderiliyor. Gezegenin geçmişi ile ilgili bir çok bilinmeyen var ve generalin Diadem'e karşı de boş oturmaya niyeti yok.
Böyle bir evrendeki olayları anlatıyor Hellhole, ben 10 üzerinden 7 verdim ve serinin devamını zevkle okumayı bekliyorum.