23 Haziran 2009 Salı
22 Haziran Trafiği
Yazmadan edemeyeceğim, 07:45'de bindiğim servisimden 11:25'de indim. Yorum ve espri yapma gereği duymuyorum...
3 Haziran 2009 Çarşamba
Richard Duran'dan Albüm : Always The Sun
Mayıs başında Richard Duran tarafından çıkarılmış olan bir albümdür. İnternetten indirmek dışında pek bir edinme şansınız yok sanırım. Ülkemizde satılan yer bulursanız bana da söyleyin :)
edit: İngiltere'den toplam £11.93 karşılığında sipariş verdim, 5 günde elime geçti.
Parça listesi şu şekilde...
01. divine
02. always the sun
03. papillon
04. into something
05. ancient garden
06. no way home
07. the cube
08. slow geisha
09. city never sleeps
10. mouseville
11. silver key
12. the trigger
13. chaos
14. dr. gorgo
15. no way home (unplugged bonus track)
always the sun, into something, ancient garden, chaos, the cube, no way home benim favorilerim. dr. gorgo'da sonlara doğru sağlam bir ritim yakalıyor. slow geisha bir şarkıya benziyor ama çıkartamadım...
Albüm genel olarak başarılı bence, tavsiye ederim.
edit: İngiltere'den toplam £11.93 karşılığında sipariş verdim, 5 günde elime geçti.
Parça listesi şu şekilde...
01. divine
02. always the sun
03. papillon
04. into something
05. ancient garden
06. no way home
07. the cube
08. slow geisha
09. city never sleeps
10. mouseville
11. silver key
12. the trigger
13. chaos
14. dr. gorgo
15. no way home (unplugged bonus track)
always the sun, into something, ancient garden, chaos, the cube, no way home benim favorilerim. dr. gorgo'da sonlara doğru sağlam bir ritim yakalıyor. slow geisha bir şarkıya benziyor ama çıkartamadım...
Albüm genel olarak başarılı bence, tavsiye ederim.
2 Haziran 2009 Salı
Saga Of The Seven Suns
Bu kitap serisi ile tanışmam sanırım 2007 yılında Remzi Kitabevi'nde öylesine bilim kurgu kitaplarına bakarken olmuştu. İlgimi çeken bir kitabı inceledikten sonra, bunun bir seri olduğunu farkettim ve serinin ilk kitabını aramaya başladım. Biraz zorlu da olsa kitabı buldum, okumaya başladım, o kadar sardı ki, hemen diğer üç kitabını daha aramaya başladım, pek kolay değil bulunmaları. Remzi'de serinin ilk dört kitabı mevcut. Ancak aynı anda bulmanız çok zor, isterseniz farklı şubelerinden sizin için kitapları getirebiliyorlar. Seri aslında yedi kitaptan oluşuyor. Tamamına merak sararsanız ebay.co.uk'yi size öneririm, yaklaşık 6-10 gün arası kitap elinizde oluyor. Ansiklopedi gibi kocaman bir kitap istemiyorsanız Pocket Books olarak yayıncıyı seçmenizde fayda var :)
İncelemek isterseniz kitaplar şu şekilde;
Bu kitaplardan önce ben yazarı olan Kevin J. Anderson'ı hiç tanımıyordum, Dune serisinde yazmış sanırım geçmişte ama haberim yoktu. Saga'ya gelirsek, okuduğum en harika romanlardan birisi diyebilirim. Şu anda altıncı romandayım, bitirmek içinde acele etmiyorum :)
Bana göre romanların en büyük özelliği karakter zenginliği ve bu karakterlerin nasıl bir araya geldikleri. Özellikle ilk karakterler hiç beklenmedik şekillerde aramızdan ayrılabiliyorlar.
Temel olarak galaksimizde bizden başka ırklar var. Farklı ırklarla beraber yaşamaları sonucu değişen, farklı insan ırkları da mevcut. İnsanlar lldiran stardrive ile yüksek hızlarda uzayda seyredebiliyorlar.
Bu teknolojiyi bize hediye eden ırk, fiziksel olarak insanlara biraz benzeyen ama farklı bir kültüre sahip olan lldiran ırkı. lldiran'lar bilimsel gelişmelerini uzun yıllar önce tamamladıklarına inanıyorlar, yeterli rahatlığa ve yaşamsal kaliteye eriştiklerini düşünüyorlar, dahasını aramıyorlar. Geleneklerine çok bağlılar, yedi rakamı onlar için herşey demek. Bunun sebebi ana gezegenleri olan Mijistra'nın yedi güneş görüyor olması. Askeri birimlerinden tutun, sarayın etrafındaki yukarı doğru akan nehir sayısına kadar herşeyde yedi rakamı var. Gemileri ve askerleri yedişer olarak gruplanır. Başlarında Mage-Imperator vardır. Mage-Imperator Thism sayesinde tüm lldiran'ları yönetir. Thism ile tüm lldiran'lar aslında birbirlerine bağlıdırlar. Mage-Imperator ise, thism bağlarını oluşturan soul-thread'leri kontrol eder. Çok uzaklarda dahi olsa diğer lldiran'ları sezebilir, hissettiklerini hissedebilir. Ancak thism asla bir telink gibi anlık iletişime izin vermez.
lldiran'lar karanlıktan ve yalnızlıktan çok korkarlar, onlar için en büyük korku bunlardır, en büyük ceza da bunlardır, ancak bir lldiran diğerini asla yalnız bırakmak gibi bir ceza veremez, bunu aklına dahi getirmek istemez, düşmanına bile yapmaz. lldiran'lar thism ile yanlarında veya yakınlarınki diğer lldiran'ları hissedebilirler, Mage-Imperator'larını da hissedebilirler. Ne kadar çok lldiran bir arada olursa thism o kadar kuvvetli olur ve Mage-Imperator'da onları o kadar güçlü sezebilir. Mage-Imperator, kendi soyundan gelenleri çok daha iyi sezer, hisseder. Yaşadıklarını anlayabilir ama onlara mesaj iletemez.
lldiran'lar kith lere ayrılmıştır, savaşçı, soylu, hizmetkar, hatırlayıcı, işçi vs. Bu kithlerin bir veya iki harflik kısaltmaları vardır. Her lldiran isminin sonunda bu bilgiyi taşır. Örneğin, Mage-Imperator Jora'h, 'h soylu kith demek, bu kişiler Mage-Imperator olabilir, designate denilen gezegenleri yöneten kişiler olabilir. 'n ise asker demektir, ismi 'n ile bitenler askerlik yaparken, ismi 'nh ile bitenler soylu ve asker olan iki kişinin çocuğudur ve bu kişiler askeri liderlerdir.
Adar, lldiran askeri yönetiminin en üstündeki kişidir. Mage-Imperator'un çocuklarından biridir. Mage-Imperator'un ilk soylu çocuğu prime designate olur. Prime designate, Mage-Imperator öldükten sonra onun yerini alacaktır. Prime designate'in görevlerinden biri, özenle seçilen çeşitli kithlerden kişilerle ilişkiye girmektir, bu ilişkilerden doğan çocuklar ileride o kithlerin yöneticileri olacaklardır, veya ileriki designateler hatta prime designateler olacaklardır.
lldiran'lar için yaşananları uygun bir şekilde kaydetmek çok önemlidir. Hatırlayıcı kithler lldiran geçmişini ezbere bilirler, işte bu geçmişte saga of the seven suns adı altında kaydedilir.
lldiran'ların yanında, verdani'yi anlatmak gerekiyor. Verdani telink sayesinde anında birbirleriyle iletişim kurabilen bitkisel bir ırk diyelim kısaca. Sınırsız bilgi depolama yetenekleri var, aklınıza gelebilecek tüm bilgileri depolamak istiyorlar. Worldtree olarak bilinen ağaçlardan oluşuyorlar, bu ağaçlar aslında tek bir birey gibi, Theroc adındaki bir gezende yaşıyorlar, ilerleyen zamanlarda görüyoruzki sadece yaşadıkları yerler buralar ile sınırlı değil. Romanın ilerki kısımlarını buraya yazarak okuma hevesi olan insanların heyecanını azaltmak istemiyorum :)
Verdani ile beraber Theroc üzerinde yaşayan insanlar da var. Bu insanlar zamanla worldtree'ler ile iletişime geçmenin yolunu buluyorlar ve ağaçlara tüm bildiklerini anlatmaya başlıyorlar, Verdani zaten bilgiye aç olduğu için bu onları çok mutlu ediyor. Kendilerine bu şekilde hizmet eden insanları ödüllendiriyorlar, onları bir çeşit değişime tabi tutarak Green Priest olmalarını sağlıyorlar. Green priest'ler Verdani'ye dokundukları zaman, istedikleri bilgiye erişebiliyorlar ve zihinlerini açarak konuşma hızından çok hızlı, düşünme hızı ile tüm istediklerini bir anda Verdani hafızasına boşaltabiliyorlar veya tam tersi istedikleri bilgiye erişebiliyorlar. Tabi bilgiyi öğrenmek anlatmaktan çok daha uzun zaman alıyor. Bunun yanında ufak bir Worldtree'yi saksı içerisinde yanlarında taşırlarsa istedikleri anda Verdani zihni veya bu zihne bağlı diğer green priest'ler ile telink aracılığı ile mesafeden bağımsız bir şekilde anlık iletişim kurabiliyorlar. Green priestlerin değişimi sadece telink erişiminden ibaret değil, bedensel olarak açık yeşil bir renge dönüyorlari güneş ışığı ile kendilerini besleyebiliyorlar. Güneş ışığı altında kalmayı tercih ediyorlar.
Theroc üzerinde Verdani ve green priestler uyumlu bir şekilde yaşıyorlar. Dışarıya ihtiyacı olmayan, kendi kendisine yetebilen bir gezegen Theroc. Üzerinde kocaman Worldtree'lerden oluşan Worldforest'ları var, kitapta anlatıldığı kadarıyla tam bir cennet. Ağaçlarla dans eden insanlar, büyük hayvanların kozalarından yapılmış evler, çok azı tehlikeli olan onca egzotik hayvan...
Theroc üzerindeki her insan green priest değil. Sadece isteyen ve hak edenler green priest oluyor, geri kalanlar ise normal insanlar. Mother of Theroc ve Father of Theroc adı altında iki yönetici tarafından yönetiliyorlar, Theroc'da yaşayanlara kısada Theron deniliyor. Theroc bir zamanlar Hansa'ya bağlı iken uzun zaman önce özgürlüğünü almış bir gezegen artık. Hansa nedir? az sonra :)
Verdani, düşmanlarından korunmak, bilgi dağarcığını geliştirmek amacıyla, green priestlerin galaksiye dağılmalarını ve yeni yerleşim yerlerine Worldtree'leri ekmelerini, orada olup bitenleri aktararak zamanla o gezegende de bir worldforest oluşturmalarını istiyor. Theroc'tan ayrılmaya razı olan green priestlerde bu isteğe uyuyorlar. lldiran ve Verdani arasında belirli bir ilişki yok diyebiliriz, lldiran'ların pek ilgisini çekmiyor Verdani.
Hansa yani "The Terran Hanseatic League", insanların kurduğu ve insanların yaşadığı çoğu gezegeni kendine bağlayan bir kurum. Bir kralı var, birde chairman var. Kral bir kukla ve işleri yöneten kişi aslında chairman. Bu yönetim şekli bence günümüzün yönetim şekillerine de sağlam bir gönderme yapıyor.
Aslında hikayeyi başlatan, onbir generation ship'in dünyadan uzaya gönderilmesidir. Kalabalıklaşan dünyadan, yeni düyalar bulma ümidiyle ayrılan, hızlı lldiran stardrive'ı olmayan bu gemiler yavaş yavaş, nesiller boyu uzayda ilerlemişlerdir. Tüm gemiler yola çıkmadan önce Hansa'ya bağlılık yemini etmişlerdir. Bu gemiler gelişmiş dönüşüm sistemleri ile yüzyıllarca yol almışlardır. Sonunda bazıları bir yerler ulaşmış bazılarından ise haber alınamamıştır. Örneğin Theron'lar beşinci gemi olan Caillié ile Theroc'a ulaşmışlardır.
Roamer'lar ise Kanaka adlı son gemi ile yola çıkmışlardır, tabi yola çıkarken onlarda sadece insandı. Hikayede Roamer'lar çok önemli bir yer kaplarlar. Çok zorlu yaşam şartlarından gelmeleri sebebi ile çok zeki ve basit çözümler üreten bir ırktır. Tamamen insandır. Ticaret ile uğraşırlar, Hansa ile pek iyi geçinemezler, zaten Hansa'ya bağlı kalma eğilimleri yoktur. lldiran stardrive için gerekli olan ekti adı verilen bir yakıtı gas giant denilen gezegenlerden, zorlu ama zekice yöntemler ile elde ederler. Bu yakıtı EDF (Earth Defense Forces), lldiran'lar gibi yerlere satarlar. Gizliliklerine çok önem verirler, kimse bunların nerede olduklarını bulamaz, onlar ihtiyaç duyduklarında sizi bulur. Klanlara ayrılmışlardır, aile soyadı genelde klan adıdır, klanlar birbirleri ile savaşmazlar, tam tersi birbirlerine destek olurlar. Hansa insanları Roamer'ları aşağılık, basit, cahil ve tiskinç insanlar olarak bilirler, ikinci sınıf insan olarak görürler ve her seferinde de yanılırlar. Başlarında Speaker dedikleri biri vardır. Yanılmıyorsam Speaker kendisinin yerine geçecek olan kişiyi kendi seçer ve yıllarca yanında eğitir.
11 generation ship'ten çoğu lldiran'lar tarafından bulunmuştur. Daha sonra insanlar ve lldiran'lar iletişime geçmişlerdir. lldiran'ların bu gemilere ve insanlara hediyesi olan stardrive ile insanlar her yere el atmaya başlamışlardır.
Hydrogues, Faeros, Wentals, Klikiss, Black Robots gibi hikayede çok önemli yeri olan ve insanlardan tamamen ayrı olan ırklarda vardır. Bunları şimdi detaylandırmak demek hikayeyi anlatmak demek, bu yüzden bu ırklara değinmiyorum.
Bu harika serinin tanıtım özeti bu şekildedir...
İncelemek isterseniz kitaplar şu şekilde;
- Book 1: Hidden Empire (2002)
- Book 2: A Forest of Stars (2003)
- Book 3: Horizon Storms (2004)
- Book 4: Scattered Suns (2005)
- Book 5: Of Fire And Night (2006)
- Book 6: Metal Swarm (2007)
- Book 7: The Ashes of Worlds (2008)
Bu kitaplardan önce ben yazarı olan Kevin J. Anderson'ı hiç tanımıyordum, Dune serisinde yazmış sanırım geçmişte ama haberim yoktu. Saga'ya gelirsek, okuduğum en harika romanlardan birisi diyebilirim. Şu anda altıncı romandayım, bitirmek içinde acele etmiyorum :)
Bana göre romanların en büyük özelliği karakter zenginliği ve bu karakterlerin nasıl bir araya geldikleri. Özellikle ilk karakterler hiç beklenmedik şekillerde aramızdan ayrılabiliyorlar.
Temel olarak galaksimizde bizden başka ırklar var. Farklı ırklarla beraber yaşamaları sonucu değişen, farklı insan ırkları da mevcut. İnsanlar lldiran stardrive ile yüksek hızlarda uzayda seyredebiliyorlar.
Bu teknolojiyi bize hediye eden ırk, fiziksel olarak insanlara biraz benzeyen ama farklı bir kültüre sahip olan lldiran ırkı. lldiran'lar bilimsel gelişmelerini uzun yıllar önce tamamladıklarına inanıyorlar, yeterli rahatlığa ve yaşamsal kaliteye eriştiklerini düşünüyorlar, dahasını aramıyorlar. Geleneklerine çok bağlılar, yedi rakamı onlar için herşey demek. Bunun sebebi ana gezegenleri olan Mijistra'nın yedi güneş görüyor olması. Askeri birimlerinden tutun, sarayın etrafındaki yukarı doğru akan nehir sayısına kadar herşeyde yedi rakamı var. Gemileri ve askerleri yedişer olarak gruplanır. Başlarında Mage-Imperator vardır. Mage-Imperator Thism sayesinde tüm lldiran'ları yönetir. Thism ile tüm lldiran'lar aslında birbirlerine bağlıdırlar. Mage-Imperator ise, thism bağlarını oluşturan soul-thread'leri kontrol eder. Çok uzaklarda dahi olsa diğer lldiran'ları sezebilir, hissettiklerini hissedebilir. Ancak thism asla bir telink gibi anlık iletişime izin vermez.
lldiran'lar karanlıktan ve yalnızlıktan çok korkarlar, onlar için en büyük korku bunlardır, en büyük ceza da bunlardır, ancak bir lldiran diğerini asla yalnız bırakmak gibi bir ceza veremez, bunu aklına dahi getirmek istemez, düşmanına bile yapmaz. lldiran'lar thism ile yanlarında veya yakınlarınki diğer lldiran'ları hissedebilirler, Mage-Imperator'larını da hissedebilirler. Ne kadar çok lldiran bir arada olursa thism o kadar kuvvetli olur ve Mage-Imperator'da onları o kadar güçlü sezebilir. Mage-Imperator, kendi soyundan gelenleri çok daha iyi sezer, hisseder. Yaşadıklarını anlayabilir ama onlara mesaj iletemez.
lldiran'lar kith lere ayrılmıştır, savaşçı, soylu, hizmetkar, hatırlayıcı, işçi vs. Bu kithlerin bir veya iki harflik kısaltmaları vardır. Her lldiran isminin sonunda bu bilgiyi taşır. Örneğin, Mage-Imperator Jora'h, 'h soylu kith demek, bu kişiler Mage-Imperator olabilir, designate denilen gezegenleri yöneten kişiler olabilir. 'n ise asker demektir, ismi 'n ile bitenler askerlik yaparken, ismi 'nh ile bitenler soylu ve asker olan iki kişinin çocuğudur ve bu kişiler askeri liderlerdir.
Adar, lldiran askeri yönetiminin en üstündeki kişidir. Mage-Imperator'un çocuklarından biridir. Mage-Imperator'un ilk soylu çocuğu prime designate olur. Prime designate, Mage-Imperator öldükten sonra onun yerini alacaktır. Prime designate'in görevlerinden biri, özenle seçilen çeşitli kithlerden kişilerle ilişkiye girmektir, bu ilişkilerden doğan çocuklar ileride o kithlerin yöneticileri olacaklardır, veya ileriki designateler hatta prime designateler olacaklardır.
lldiran'lar için yaşananları uygun bir şekilde kaydetmek çok önemlidir. Hatırlayıcı kithler lldiran geçmişini ezbere bilirler, işte bu geçmişte saga of the seven suns adı altında kaydedilir.
lldiran'ların yanında, verdani'yi anlatmak gerekiyor. Verdani telink sayesinde anında birbirleriyle iletişim kurabilen bitkisel bir ırk diyelim kısaca. Sınırsız bilgi depolama yetenekleri var, aklınıza gelebilecek tüm bilgileri depolamak istiyorlar. Worldtree olarak bilinen ağaçlardan oluşuyorlar, bu ağaçlar aslında tek bir birey gibi, Theroc adındaki bir gezende yaşıyorlar, ilerleyen zamanlarda görüyoruzki sadece yaşadıkları yerler buralar ile sınırlı değil. Romanın ilerki kısımlarını buraya yazarak okuma hevesi olan insanların heyecanını azaltmak istemiyorum :)
Verdani ile beraber Theroc üzerinde yaşayan insanlar da var. Bu insanlar zamanla worldtree'ler ile iletişime geçmenin yolunu buluyorlar ve ağaçlara tüm bildiklerini anlatmaya başlıyorlar, Verdani zaten bilgiye aç olduğu için bu onları çok mutlu ediyor. Kendilerine bu şekilde hizmet eden insanları ödüllendiriyorlar, onları bir çeşit değişime tabi tutarak Green Priest olmalarını sağlıyorlar. Green priest'ler Verdani'ye dokundukları zaman, istedikleri bilgiye erişebiliyorlar ve zihinlerini açarak konuşma hızından çok hızlı, düşünme hızı ile tüm istediklerini bir anda Verdani hafızasına boşaltabiliyorlar veya tam tersi istedikleri bilgiye erişebiliyorlar. Tabi bilgiyi öğrenmek anlatmaktan çok daha uzun zaman alıyor. Bunun yanında ufak bir Worldtree'yi saksı içerisinde yanlarında taşırlarsa istedikleri anda Verdani zihni veya bu zihne bağlı diğer green priest'ler ile telink aracılığı ile mesafeden bağımsız bir şekilde anlık iletişim kurabiliyorlar. Green priestlerin değişimi sadece telink erişiminden ibaret değil, bedensel olarak açık yeşil bir renge dönüyorlari güneş ışığı ile kendilerini besleyebiliyorlar. Güneş ışığı altında kalmayı tercih ediyorlar.
Theroc üzerinde Verdani ve green priestler uyumlu bir şekilde yaşıyorlar. Dışarıya ihtiyacı olmayan, kendi kendisine yetebilen bir gezegen Theroc. Üzerinde kocaman Worldtree'lerden oluşan Worldforest'ları var, kitapta anlatıldığı kadarıyla tam bir cennet. Ağaçlarla dans eden insanlar, büyük hayvanların kozalarından yapılmış evler, çok azı tehlikeli olan onca egzotik hayvan...
Theroc üzerindeki her insan green priest değil. Sadece isteyen ve hak edenler green priest oluyor, geri kalanlar ise normal insanlar. Mother of Theroc ve Father of Theroc adı altında iki yönetici tarafından yönetiliyorlar, Theroc'da yaşayanlara kısada Theron deniliyor. Theroc bir zamanlar Hansa'ya bağlı iken uzun zaman önce özgürlüğünü almış bir gezegen artık. Hansa nedir? az sonra :)
Verdani, düşmanlarından korunmak, bilgi dağarcığını geliştirmek amacıyla, green priestlerin galaksiye dağılmalarını ve yeni yerleşim yerlerine Worldtree'leri ekmelerini, orada olup bitenleri aktararak zamanla o gezegende de bir worldforest oluşturmalarını istiyor. Theroc'tan ayrılmaya razı olan green priestlerde bu isteğe uyuyorlar. lldiran ve Verdani arasında belirli bir ilişki yok diyebiliriz, lldiran'ların pek ilgisini çekmiyor Verdani.
Hansa yani "The Terran Hanseatic League", insanların kurduğu ve insanların yaşadığı çoğu gezegeni kendine bağlayan bir kurum. Bir kralı var, birde chairman var. Kral bir kukla ve işleri yöneten kişi aslında chairman. Bu yönetim şekli bence günümüzün yönetim şekillerine de sağlam bir gönderme yapıyor.
Aslında hikayeyi başlatan, onbir generation ship'in dünyadan uzaya gönderilmesidir. Kalabalıklaşan dünyadan, yeni düyalar bulma ümidiyle ayrılan, hızlı lldiran stardrive'ı olmayan bu gemiler yavaş yavaş, nesiller boyu uzayda ilerlemişlerdir. Tüm gemiler yola çıkmadan önce Hansa'ya bağlılık yemini etmişlerdir. Bu gemiler gelişmiş dönüşüm sistemleri ile yüzyıllarca yol almışlardır. Sonunda bazıları bir yerler ulaşmış bazılarından ise haber alınamamıştır. Örneğin Theron'lar beşinci gemi olan Caillié ile Theroc'a ulaşmışlardır.
Roamer'lar ise Kanaka adlı son gemi ile yola çıkmışlardır, tabi yola çıkarken onlarda sadece insandı. Hikayede Roamer'lar çok önemli bir yer kaplarlar. Çok zorlu yaşam şartlarından gelmeleri sebebi ile çok zeki ve basit çözümler üreten bir ırktır. Tamamen insandır. Ticaret ile uğraşırlar, Hansa ile pek iyi geçinemezler, zaten Hansa'ya bağlı kalma eğilimleri yoktur. lldiran stardrive için gerekli olan ekti adı verilen bir yakıtı gas giant denilen gezegenlerden, zorlu ama zekice yöntemler ile elde ederler. Bu yakıtı EDF (Earth Defense Forces), lldiran'lar gibi yerlere satarlar. Gizliliklerine çok önem verirler, kimse bunların nerede olduklarını bulamaz, onlar ihtiyaç duyduklarında sizi bulur. Klanlara ayrılmışlardır, aile soyadı genelde klan adıdır, klanlar birbirleri ile savaşmazlar, tam tersi birbirlerine destek olurlar. Hansa insanları Roamer'ları aşağılık, basit, cahil ve tiskinç insanlar olarak bilirler, ikinci sınıf insan olarak görürler ve her seferinde de yanılırlar. Başlarında Speaker dedikleri biri vardır. Yanılmıyorsam Speaker kendisinin yerine geçecek olan kişiyi kendi seçer ve yıllarca yanında eğitir.
11 generation ship'ten çoğu lldiran'lar tarafından bulunmuştur. Daha sonra insanlar ve lldiran'lar iletişime geçmişlerdir. lldiran'ların bu gemilere ve insanlara hediyesi olan stardrive ile insanlar her yere el atmaya başlamışlardır.
Hydrogues, Faeros, Wentals, Klikiss, Black Robots gibi hikayede çok önemli yeri olan ve insanlardan tamamen ayrı olan ırklarda vardır. Bunları şimdi detaylandırmak demek hikayeyi anlatmak demek, bu yüzden bu ırklara değinmiyorum.
Bu harika serinin tanıtım özeti bu şekildedir...
1 Haziran 2009 Pazartesi
Haziran 2009 Favorilerim
Rex Mundi feat. Susana - Nothing At All (Beat Service Juicy Remix)
Richard Durand - Ancient Garden
Richard Durand - Always The Sun
Richard Durand - Into Something
Gaia - Tuvan
Fabio XB & Ronnie Play feat. Gabriel Cage - Inside Of You (Cosmic Gate Remix)
Josh Gabriel pres. Winter Kills - Deep Down
Marco V - Unprepared (Full Prepared Mix)
The Killers - Spaceman (Sander van Doorn Remix Part 2)
Alex M.O.R.P.H. feat. Ana Criado - Sunset Boulevard
Ronski Speed - Are You? (Sun Decade Dub)
Airbase - Back
John O'Callaghan feat. Lo-Fi Sugar - Never Fade Away
John O'Callaghan feat. Lo-Fi Sugar - Never Fade Away (Andy Duguid Remix)
Temple One - String Theory Original / (M6 Remix)
Armin van Buuren feat. Jacquline Goavert - Never Say Never (Alex Gaudino Remix)
R.E.N.O.I.S.E. - Dead Wishes
tyDi feat. Audrey Gallagher - You Walk Away
Purple Haze - Bliksem
Ben Nicky - Special Moment (Steve Allen Remix)
Lolo - Trampoline
Alex M.O.R.P.H. feat. Ana Criado - Sunset Boulevard (Ilya Malyuev Sunset Remix)
Misja Helsloot vs. Onova - Mel-Ody
Richard Durand - Ancient Garden
Richard Durand - Always The Sun
Richard Durand - Into Something
Gaia - Tuvan
Fabio XB & Ronnie Play feat. Gabriel Cage - Inside Of You (Cosmic Gate Remix)
Josh Gabriel pres. Winter Kills - Deep Down
Marco V - Unprepared (Full Prepared Mix)
The Killers - Spaceman (Sander van Doorn Remix Part 2)
Alex M.O.R.P.H. feat. Ana Criado - Sunset Boulevard
Ronski Speed - Are You? (Sun Decade Dub)
Airbase - Back
John O'Callaghan feat. Lo-Fi Sugar - Never Fade Away
John O'Callaghan feat. Lo-Fi Sugar - Never Fade Away (Andy Duguid Remix)
Temple One - String Theory Original / (M6 Remix)
Armin van Buuren feat. Jacquline Goavert - Never Say Never (Alex Gaudino Remix)
R.E.N.O.I.S.E. - Dead Wishes
tyDi feat. Audrey Gallagher - You Walk Away
Purple Haze - Bliksem
Ben Nicky - Special Moment (Steve Allen Remix)
Lolo - Trampoline
Alex M.O.R.P.H. feat. Ana Criado - Sunset Boulevard (Ilya Malyuev Sunset Remix)
Misja Helsloot vs. Onova - Mel-Ody
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)